Böğürtlen, Paket

Böğürtlen, Verita ürün ailesindeki çoğu meyvemizin aksine tropik bölgelerden, Güney Amerika’lardan, Doğu Asya’lardan değil, medeniyetin beşiği İngiltere’den bizi selamlıyor. 2500 yıl önce dikenli çalılıklarda yetişen küçük taneli bir meyve idi ancak zaman içinde farklı türler aşılanarak bugün bildiğimiz kocaman, tatlı orman meyvesi haline geldi. Ancak zamanında, avcı toplayıcı atalarımız dikenlerle ellerini deşmek pahasına, bugünkünden çok daha tatsız böğürtlenlerin keyfini çıkartmaya çalışıyorlardı. Türkiye’de de, özellikle sonbaharda yoğun yağmur alan bölgelerde, mesela Karadeniz’de yabani böğürtlene sıkça rastlayabilirsiniz. Ancak Verita Böğürtlen, yabani kardeşinin aksine kocaman, her zaman sulu ve lezzet dolu fantastik taneleri ile farkını ilk görüşte bile hissettiriyor.

Verita Böğürtlen, yani en tatlı böğürtlen, bütün taze yemişlerin en büyük tanelisi olarak gözümüzün bebeği, pastalarımızın jönü, meyve salatalarının esas kızı, smoothie bowl’larımızın Instagram fenomeni şeklinde modern mutfakların demirbaşlarından biri haline geldi.

Verita Böğürtlen’i sofralarınıza genellikle Meksika ve Hollanda’dan getiriyoruz. Ancak Mayıs ve Ekim arasında ülkemizde de yetişen bir ürün olduğundan, bu dönemlerde ürünümüzü Verita kalite standartlarına özen gösteren yerli üreticilerimizden tedarik etmeye dikkat ediyoruz. Böylece hem karbon ayak izimiz azalıyor hem de yerli üreticilerimize destek oluyoruz.

Verita Böğürtlen de diğer ürünlerimiz gibi Global GAP ve İyi Tarım Uygulamaları olmak üzere Verita standartlarına uygun üretim yapan profesyonel üreticilerden tedarik ediliyor. Tam mevsiminde, olması gerektiği gibi, doğasına uygun yetişen ürünler arasından seçiliyor. Yine diğer ürünlerimiz gibi soğuk zincir kırılmadan, ideal ortamında sevkiyat ve depolamaya azami özen göstererek size ulaştırılıyor.

*Besin değerleri ürünün yetiştiği bölgeye, mevsimsel durumuna, toprak yapısına, sıcaklık vb. faktörlere göre değişkenlik gösterebilir.

**Değerler 2000 kcal/gün üzerinden hesaplanmış olup cinsiyete, yaşa, fiziksel aktiviteye ve diğer faktörlere göre değişebilir.

Böğürtlen, antosiyanin adı verilen antioksidan yönünden zengin bir meyve, bu sayede kalp hastalıkları ve kanser önleme yönünden önemli bir işleve sahip. Hatta böğürtlenin kanserli hücrelerin yayılmasını yavaşlattığına dair çalışmalar da var. Yine araştırmalar, böğürtlen tüketiminin bilişsel ve motor süreçleri geliştirdiğini, içinde bulunan manganezin beyin fonksiyonlarının düzenli gerçekleşmesinde etkili olduğunu gösteriyor.

Bu sayfa, ürünün sağlık yararları hakkında bilimsel çalışmalar kaynak verilerek insanların bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Kişilerin bu sayfada anlatılan bilgilerden yola çıkarak varsa hastalıklarının tedavisini bırakmamaları, rahatsızlıklarının tedavi ve teşhisi için sağlık kuruluşuna başvurarak doktorların önerdiği yöntem ve tedavileri uygulamaları tavsiye edilir.

Olgun böğürtlen koyu siyah ve mor renkte, taneleri dolu ve sıkı görünümlü olur. Rengi daha açık ve taneleri boş görünümlü ürünleri tercih etmemenizi öneririz. Küflü, buruşuk, patlamış, irili ufaklı, yumuşak taneli ürünler asla Verita Böğürtlen paketlerine giremiyor! Tek tek aynı boyda seçilen böğürtlenlerimiz çok taze ve yemesi çok keyifli.

Böğürtlen, hava alan bir kapta saklanmalı. Bu açıdan içindeki ürünün hava alması için tasarlanan kendi ambalajı gayet ideal. Aldıktan sonra iki, en fazla üç gün içinde tüketmenizi öneririz. Eğer tane olarak değil, püre olarak kullanacaksanız dondurmaya da uygun bir ürün.

Böğürtlenlerinizi akan suyun altında yıkamayın! Suyun basıncı meyveleri ezebilir. Bunun yerine, yemişlerinizi bir süzgecin içine yerleştirip, soğuk su içeren bir kaseye daldırın. Böğürtlenlerinizi hafifçe süzün ve afiyetle yiyin.

Antik Yunan'da böğürtlen, meyvesinin yanı sıra yaprakları ve kökleriyle birlikte ilaç olarak kullanılırdı. Gut, ishal, boğaz ağrısı ve yaralarda kullanıldığı bilinen böğürtlen, günümüzde tıptaki işlevinden ziyade lezzetiyle anılan bir meyve. Genelde tane tane atıştırmalık olarak tüketilen böğürtlen tatlı bir lezzette olduğundan, salatalara, yoğurtlara katmak, suyunu sıkmak, sos, kek, krep, bisküvi ve pasta yapımında kullanmak için de son derece uygun.

Kurabiyeler için fırını 170 derecede ısıtın. Un, tarçın, karbonat, kabartma tozu ve tuzu karıştırın. Oda sıcaklığındaki tereyağı ve esmer şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Yumurtayı ve vanilyayı ekleyin, karıştırın. Unlu karışım, yulaf ve kullanıyorsanız kuru üzümü ekleyin, yine karıştırın. Biz yulafları robottan geçirip ufaladık ancak siz dişe gelmesini istiyorsanız olduğu gibi kullanabilirsiniz. Hamurdan küçük toplar yuvarlayın, aralıklı olarak yağlı kağıt serilmiş bir tepsiye alın ve 12-13 dakika, üstü kızarana kadar pişirin.

Krema için yumurta sarıları ve şekeri mikser yardımı ile çırpın, üzerine un ve nişastayı ilave edin. Sütü ısıtın. Bir kepçe sütü unlu, yumurtalı karışıma ilave ederek ısılarını eşitleyin. Yumurtalı karışımı, sütlü karışımın üzerine karıştırarak dökün ve muhallebi kıvamına gelinceye kadar çırpmaya devam edin. Ocaktan alın, tereyağı ve vanilya esansını ekleyip soğutun. Bir paket böğürtleni çatalla ezin ve kremaya karıştırın. Kurabiyelerin üzerine sıkma torbası ile sıkın ve üzerine başka bir kurabiye kapatarak sandviç haline getirin.

Afiyet olsun.