Tüm dünyada geçerli Global GAP sertifikasına sahip ürünlerdeki pestisit ve gübre kullanımı, kurallar çerçevesinde sınırlanmıştır. Bu ürünler kimyasal kalıntı testlerinden geçmiş ve kalıntısız ürünler olarak sınıflandırılmıştır. Yani zirai ilaç kalıntısı içermezler.
Ayrıca bu sertifika çerçevesinde üretilen ürünler; su kaynakları ve biyolojik çeşitliliğin korunması, atık kontrolü, çiftçi ve bölge halkının sağlığının korunması gibi kriterlerce de kontrol edilir, bu sebeple sadece sizin sağlığınızı değil, dünyamızı da korur.
Verita’dan Kayısı. Türkiye’nin En Tatlısı!
Kayısının kökeni 5000 yıl önceye, Çin’e dayanıyor. Oradan, önce İran’a, sonra Akdeniz ülkelerine sızmış, İspanyol kaşifler tarafından tüm dünyaya yayılmış. Anadolu’ya gelişi ise Büyük İskender’in seferleri sırasında olmuş. İklim şartları ve toprak da uygun olunca Anadolu bir anlamda kayısının ikinci vatanı haline gelmiş. Kayısı Anadolu’yu o kadar sevmiş ki dünyanın en fazla kayısı yetiştiren ülkesi oluvermişiz.
Şeklini eriğe benzetip kayısıya ‘sarı erik’ demişiz, hatta kimi bölgelerimizde sadece erik olarak bile anılmış. Erzincan’da kayısının arkasından erik diye seslenirseniz bugün bile hala dönüp bakar.
Osmanlı mutfağının sevgilisi
Kayısı, Osmanlı mutfağının da ayrılmaz bir parçasıydı. Amerika'nın keşfine kadar domates, yeşil biber, patates gibi şimdilerde yokluğunu düşünemediğimiz sebzelerin bilinmemesi, Osmanlı döneminde kuru ve taze meyvelerin yemeklerde sıklıkla kullanılmasına sebep olmuş. İçinde kuru kayısı kullanılan et yemekleri olarak bilinen çirleme ve putancana, padişahların özellikle talep ettiği yemeklerdenmiş. Bu tarifler, diğer meyveli Osmanlı tarifleri gibi zamanla unutuldu ancak kayısı kebabı Türk mutfağında hala yerini koruyor.
Verita Kayısı’larda şekerpare cinsini tercih ediyoruz. Şekerpare o kadar popüler bir kayısı çeşidi ki türlü cinslere şekerpare adı yakıştırılıyor ama biz sizlere kayısının en tatlısını, halis Hacıhaliloğlu cins şekerparesini sunuyoruz.
Enerji ve Besin Öğeleri (100g için)*
*Besin değerleri ürünün yetiştiği bölgeye, mevsimsel durumuna, toprak yapısına, sıcaklık vb. faktörlere göre değişkenlik gösterebilir.
1 Porsiyon (150g) Ürünün Günlük Karşılama Miktarı**
**Değerler 2000 kcal/gün üzerinden hesaplanmış olup cinsiyete, yaşa, fiziksel aktiviteye ve diğer faktörlere göre değişebilir.
Kayısı, antioksidan olarak nitelendirdiğimiz A, C ve E vitaminleriyle, beta karotenlerle dolu bir meyve. Beta karotenlerin kalp sağlığına olan faydaları biliniyor. Ayrıca içinde bulunan flavonoidler, diyabet ve kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Kayısının güneşin zararlı ışınlarına karşı cildi korumaya yardımcı olma etkisi de var. Zengin bir lif kaynağı olması sayesinde midemize ve bağırsaklarımıza da çok iyi bakıyor.
Bu sayfa, ürünün sağlık yararları hakkında bilimsel çalışmalar kaynak verilerek insanların bilgilendirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Kişilerin bu sayfada anlatılan bilgilerden yola çıkarak varsa hastalıklarının tedavisini bırakmamaları, rahatsızlıklarının tedavi ve teşhisi için sağlık kuruluşuna başvurarak doktorların önerdiği yöntem ve tedavileri uygulamaları tavsiye edilir.
Nasıl saklanır?
Kayısı seçiminde renk önemli. Sarı, turuncu ve hatta kırmızı renkte parlak, gergin bir deriye sahip olması, üzerinde leke bulunmaması kaliteli ve olgun bir meyve aldığınızı gösteriyor. Çok sert olmaması da olgunluğa ve tatlılığa delalet.
Eğer kayısınızın biraz daha olgunlaşmasını istiyorsanız ağzı kapalı olarak tutacağınız bir kesekağıdına yerleştirin ve oda sıcaklığında saklayın. 1-2 güne yumuşacık olacaklar. Kayısınızı plastik torbada ağzı kapalı şekilde saklamayın, bu durumda gaz birikmesi fazlaca yumuşamasına sebep olabilir.
Nasıl hazırlanır?
Yemesi kopkolay; bir bıçakla ve hatta yeterince olgunsa ellerinize ortasından ikiye ayırıp iki parça şeklinde tüketebilirsiniz.
Nasıl kullanılır?
Reçeli de olur, keki de. Meyve salatasına da gider, buzdolabından çıkarıp soğuk soğuk yemeye de. Osmanlı mutfağında sıklıkla tuzlu yemeklerde kullanıldığını söylemiştik, örneğin mutancana bu tariflerin en klasiklerinden. Kayısı pestili, yine Osmanlı mutfağının klasik tatlılarından.
Memleketimizin kayısısına bir Fransız dokunuşu yapalım mı? Huzurlarınızda kayısılı flan!
Kayısılı flan
Tart kalıbınızı tereyağı ile yağlayın. Fırınınızı 190 derecede ısıtın. İkiye ayırıp çekirdeklerini çıkardığınız kayısıları kalıba dizin. Başka bir kapta süt, krema, vanilya ve yumurtaları çırpın. Şeker, un ve tuzu ekleyin. Bu karışımı kayısıların üzerine dökün. 30 dakika kadar ya da flan kabarıp kenarları altın sarısı renk alana kadar pişirin. Oda sıcaklığına gelince pudra şekeri ile süsleyin. Afiyet olsun.
Malzemeler
•
1 paket Verita Şekerpare Kayısı,
180ml krema,
60ml süt,
Vanilya özütü,
3 adet yumurta,
70g un,
100g şeker,
1 çimdik tuz,
Süslemek için pudra şekeri.
Daha fazla tarif için tıklayınız.